KONUYA BAŞLARKEN: Uzay ya da fezâ, Dünya’nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluğa verilen isimdir. Ortalama sıcaklığı -270 °C, mutlak sıfır noktası ise -273 santigrat derecedir. Atmosfer ile uzay arasında kesin bir sınır bulunmamaktadır, fakat Dünya’nın atmosferi yukarı doğru çıkıldıkça incelmektedir. Uzayda tahminen milyarlarca galaksi bulunmaktadır. Bu tahmini galaksilerin içinde tahminen milyonlarca sistemler, gezegenler ve astroitler bulunmaktadır.
Albert Einstein’ın görelilik teorisine göre uzay elastike bir dokuya sahiptir. Cisimlerin bu elastike dokuyu bükmelerinden dolayı yerçekiminin olduğunu ileri süren kuramdır. Uzay’da zaman kavramı yoktur. Zaman, bizim algılarımızla yarattığımız bir kavramdır.
Uzay karanlığı, büyüklüğü, olayları ile ilgi çekici, karmaşık ve araştırmaya değer olmuştur. Bu yüzden insanlar her çağda uzayı merak etmiştir. Bu yüzden sürekli uzayı araştırmak için icatlar yapmıştır.
Teleskop bu alanda çok önemli bir alettir. Çağlar geçtikçe insanlar daha güçlü teleskoplarla uzayı incelemiş, uzay hakkındaki bilgilerini artırmıştır. Böylece merakını gidermeye başlayan insanoğlu bununla yetinmeyip uçarak daha fazla bilgi toplamak istemiştir.
İnsanlığın uçmayı keşfetmesiyle Dünya’yı çevreleyen yakın uzay hakkındaki bilgiler, daha da artmaya başladı. Nihayet, güçlü füzeler, yapma uydular, Ay ‘a insanlı ya da insansız araçlar gönderilmesi, yapay uydular geliştirilmesi, çok güçlü radyo teleskoplarla uzayın derinliklerinin araştırılması,
20. yüzyılın ikinci yarısında insanlığın uzay hakkındaki bilgilerini önemli ölçüde genişletti. Ayrıca insanlık uzayı araştırmak için “astronomi” bilimini doğurdu.
1947-1956 yılları arasında özellikle ABD, uzay çalışmalarına büyük hız verdi. Yapılan uzay uçuşu denemelerinin hiçbiri bir uzay aracını yörüngeye oturtmayı başaramadı. Bu arada SSCB, 1957 yılında üç kademeli Vostok roketleri ile “Sputnik” adındaki ilk yapma uyduyu Dünya çevresinde yörüngeye oturtarak uzay yarışında öne geçti.
Uydulardan elde edilen uzay üzerine bilgiler, canlıların, özellikle insanların uzayda yaşayabilmeleri için hangi koşulların yerine getirilmesi gerektiğini ortaya koydu.
Böylece uzay tıbbı doğdu ve gelişti. Uzayda ilk insan ise 12 Nisan 1961 tarihinde SSCB’nin uzaya gönderdiği Yuri Gagarin oldu. Bu arada, insanların uzay boşluğuna yerleşmelerini sağlamak, uzayı uzaydan izlemek, Dünya üzerinde haberleşme kolaylıkları sağlamak için binlerce uydu yörüngeye yerleştirildi ya da uzayın boşluğuna fırlatıldı.
Nihayet 1969 Temmuzu’nda Ay’ın ABD’li astronotlar tarafından fethedilmesi, uzay çalışmalarında en önemi adımlardan biri oldu. Günümüzde uzay yarışı büyük bir hızla sürmektedir. Özellikle de ABD ve Rusya bu büyük yarışta amansız birer rakiptir.
Uzay hakkındaki bir başka teorem ise 2009’da öne sürülmüştür. Buna göre uzay tahmin edilenden daha küçük olabilir. Galaksi sayısı ise tahmin edilenden çok daha azdır. Görünen uzayda görülen galaksilerin ve yıldızların pek çoğu aynı galaksilerin farklı zamanlardaki görüntüleridir. Işık uzayda doğrusal ilerlemez, evrensel çekim güçlerinin belirlediği yolu takip eder.
UZAYIN BİLİNMEYENLERİ:
Uzay düşüncülerin aksine tamamıyla boş bir alan değildir; düşük yoğunluklu parçacıklar, ağırlıklı olarak hidrojen, helyum ve plazma, ayrıca elektromanyetik radyasyon, manyetik alanlar, nötrinolar, Kozmik toz ve kozmik ışınlar içeren sert vakumsu bir alandır.
Ay, Dünya’nın yörüngesinde bir turunu 27 gün 7 saatte tamamlar. Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay’ın evreleri oluşur.
UZAYIN BİR SONU VARMI .?
Böyle bir uzaya sonlu, fakat sınırsız uzay denir. Kozmologlar uzayımızın sınırsız olduğunu düşünüyorlar (yani bir yönde ilerleyip geri dönmeksizin sonsuza kadar gidebiliriz). Fakat evrenimizin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğuna dair bir kanıt henüz yok.24 Eyl 2016
UZAYA GİDEN İNSAN YAŞLANIRMI.?
Kısalması bir yana, uçuş sonrası yapılan deneylerde, astronotların telomerlerinin uzadığı kaydedilmiştir. Yani bir bakıma, uzaydayken hücre yaşlanması durmuştur! “Gençlik iksiri” gibi görünen hayret verici bu değişim, hemen söyleyelim ki, kalıcı olmamıştır.
UZAYDA GÜNEŞ KAÇ DERECE .?
Bize en yakın yıldızın uzaklığı: 4,3 ışık yılı. Güneş kendi ekseni etrafında saatte 7.000 km hızla döner ve bir tam turunu yaklaşık ortalama 27 günde tamamlar. Güneşin yüzey sıcaklığı 5500 °C ve çekirdeğinin sıcaklığıysa 15,6 milyon °C’dir.
UZAY’DA YAĞMUR VARMI .?
Sonunda, bu nem bulutları oluşturmak üzere yoğunlaşır, ardından yağmur olarak yere düşer ve sonunda bir kez daha su buharına dönüşür. Uzayda sıvı suyun olmaması, yerçekimi etkilerinin azalmasıyla birlikte, uzayda Dünya benzeri yağışların gerçekleşemeyeceği anlamına gelir.19 May 2022
UZAY’DA 14 GÜN DÜNYADA KAÇ GÜN EDER?
Yani bir uzay adamı yörüngede 14 gün kalacak demek, bizim için 14 gün geçecek demektir. Uzay adamı için geçen süre de hemen hemen aynıdır fakat yaklaşık her 90 dakikada bir dünyanın çevresini dolanacak olan ISS, içindeki uzay adamlarına günde 16 kez gün doğumunu ve batımını izletecektir.6 gün önce. Bu ilahi varlık kainatın gök yüzü ALLAHc.c. hın özenerek yarattığı kaini varlık daha binlerce milyonlarca bilinmeyenlerle doludur. İnsanoğlu ne kadar araştırırsa araştırsın, aklının ermediği gücünün yetmediği nice şeylerle yaşamaktadır.
TÜM UZAYLILARA SELAMLARIMLA
24. O1. 2024
ERZİNCAN
KAYNAKLAR: VİKPEDİ, Umut DEMİR Uzay bilimi araştırmaları (2024 Erzincan)